Kekemelik, birçok insanı etkilemektedir. Bilim adamları, insanların kekelemesine neyin sebep olduğunu araştırmaya devam ettikçe genlerin bu durumda önemli bir rol oynadığı ortaya çıkmaktadır.
Kekemelik, konuşmadaki seslerin çok uzun tutulması ya da tekrarlanması şeklinde ve genellikle kelimelere veya cümlelere başlarken olur. Yaklaşık 20 çocuktan 1’ini etkiler. Çoğu, kendi başına veya dil ve konuşma terapisti adı verilen bir profesyonelin yardımıyla bu rahatsızlığın üstesinden gelecektir.
Kekemelik Geçer Mi?
İletişim bozuklukları genetiği uzmanı Dr. Dennis Drayna: “Kekeme olan çocukların yaklaşık %20-25’inde bu durum yetişkinliğe de devam edecek” diyor. Bu durum, kalıcı gelişimsel kekemelik olarak bilinir. Genel olarak, yetişkinlerin yaklaşık %1’inde kekemelik görülür ve erkeklerde kadınlardan çok daha yaygındır.
Kekeleyenler için başkalarıyla iletişim kurmak zor olabilir. Konuşma konusunda endişelenmelerine ve konuşmaktan kaçınmalarına neden olabilir. Bu da ilişkileri, öz saygıyı ve yaşam kalitesini etkileyebilir.
Düşük stresli bir ortamda kekeleyen insanların, normal şekilde konuşabilmesi yaygındır. Örneğin, bir evcil hayvan veya bebekle akıcı bir şekilde konuşmakta zorluk çekmeyebilirler. Bir grupta birlikte şarkı söylemek veya konuşmak da kekemeliği azaltabilir. Ancak kekemelik, kişi kendini yorgun veya endişeli hissederlerse daha da kötüleşir.
Kekemelik Genetik Midir?
Araştırmacılar, kekemeliğe neyin sebep olduğunu tam olarak anlamak için hala çalışıyorlar. Ama genellikle ailelerde olduğunu biliyorlar. Dr.Drayna, “Popülasyondaki rastgele bir kişiye göre, kekeleyen bir kişinin kardeşinin de kekeleme olasılığı 15 kat daha fazladır” diye açıklıyor.
Araştırmacılar, birden fazla üyesinde kekemeliğe rastlanan aileleri inceleyerek kekemeliğe neden olabilecek birkaç gen tespit etti. Bu genlerdeki mutasyonlar, dünyanın dört bir yanında kekemeliğe sahip olan insanlarda da bulunmuştur. Bu araştırmalar; genlerin, kekeme olan birçok insan için önemli bir rol oynadığını göstermektedir.
Şimdiye kadar tanımlanan tüm genler, “intracellular trafficking” adı verilen hücre içinde bir sürece dahil edilir. Bu süreç, hücredeki şeyleri uygun yerlerine yönlendirmeye yardımcı olur. Bu sürece ilişkin sorunlar, son zamanlarda Parkinson ve Alzheimer hastalığı gibi diğer nörolojik bozukluklarda da fark edilmiştir. Ancak konuşma ve kekemeliği nasıl etkilediğini anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Bilim adamları ayrıca kekemelik yaşayan insanlarda beyin aktivitesini daha iyi anlamak için beyin görüntüleme taramaları kullanıyor.
Kekemelik Tedavisi
Şimdilik kekemeliğin tedavisi, dil ve konuşma terpistleri gerçekleştirilen ile terapiler ile devam etmektedir. Mevcut tedavilerin çoğu konuşmayı daha yumuşak hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bazıları kekemeliğe yol açabilecek veya daha da kötüleştirebilecek düşünceleri değiştirmeye çalışır. Kekeleyenlerin konuşmalarını yönetmelerine yardımcı olacak elektronik cihazlar da mevcuttur.
