Salgın süresince, Google’da “endişe”, “kaygı”, “stres” aramalarının, endişe ve kaygıyı yönetmeye yönelik tedavi tekniklerinin aranma sıklığı artmış durumda.
Psychological Trauma: Theory, Research, Practice ve Policy dergisinde yer alan araştırma, COVID-19 salgınının sadece insanların fiziksel sağlıklarına değil aynı zamanda zihinsel sağlıklarına da yüklediği yükü vurguluyor.
COVID-19 ve Akıl Sağlığı
COVID-19’un insanlar üzerinde derin bir etkisi oldu. Dünya, hastalıktan kayıtlı bir milyon ölüme yaklaşıyor. Ve ilk virüs etkilerinden kurtulanların bazıları, henüz tam olarak anlaşılamayan uzun vadeli semptomlardan muzdarip olmaya devam ediyor.
Hastalık faktörünün zincirleme etkileri (örneğin, diğer ciddi hastalıkları olan insanlar için tedavi sürelerini uzatan, yoğun bakım ünitelerinin yetersizliği) pandeminin dünya çapında insanların sağlığı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olduğu açıktır.
İnsanların fiziksel sağlıklarının yanı sıra, salgının ruh sağlıklarını da önemli ölçüde etkilediği de netlik kazanıyor.
Pandeminin başlarında, önceden var olan zihinsel sağlık sorunları olanlar ve ruh sağlığı normalde iyi olanlar da dahil olmak üzere, insanların ruh sağlığının kötüleştiğine dair anekdot raporları vardı. Zaman geçtikçe, daha fazla araştırma bu raporları doğrulamaya başladı.
Google Trendler
Bu çalışmada, araştırmacılar salgının ruh sağlığı üzerindeki etkilerini belirlemenin alternatif bir yolunu keşfetmek istediler: Google arama taleplerini analiz etmek.
Google Trendler, insanların küresel ve yerel olarak çeşitli popülasyonlar için kullandıkları arama terimlerini herkesin görmesine olanak tanır. New Orleans Tulane Üniversitesi Kanser Merkezi’nde Psikoloji ve Psikiyatri Yardımcı Doçenti olan Dr.Michael Hoerger ve ortak yazarlarının belirttiği gibi : Önceki sağlık bilimi araştırmaları, çalışmalarda Google Trends verilerini kullandı ve bu çalışmanın araştırmacıları, mevcut pandemide ruh sağlığı bağlamında ne kadar etkili olabileceğini görmek istedi.
Endişe ve Kaygı Aramaları Arttı
Araştırmacılar, pandemi öncesi ve sonrası arama terimlerini karşılaştırarak dört ilgili temayı belirlediler.
İlk olarak, pandeminin duyurulmasının ardından, “endişe” ile ilgili arama terimleri önemli ölçüde arttı. Bu terimler “endişe”, “endişelenme”, “panik” ve “histeri” yi içeriyordu.
İkinci olarak, insanlar endişe ile ilgili arama terimlerinin ilk telaşından sonra anksiyete semptomları aramaya yöneldi.
Daha sonra, araştırmacılar depresyon, yalnızlık, intihar düşüncesi veya madde bağımlılığı gibi diğer akıl sağlığı arama terimlerinde önemli bir artış görmediler.
Yazarlar, bu konuların artmadığını öne sürmek için bunu yorumlamak yerine, insanların bu konularla ilgili aramalarının daha sonra ortaya çıkabileceğini veya bunlarla ilgili öz bakım tekniklerini kullanmada daha iyi olabileceklerini tahmin ediyorlar.
Son olarak, araştırmacılar, insanların yüz yüze terapi yerine anlaşılır bir şekilde daha fazla çevrimiçi terapi aramakla kalmadıklarını, aynı zamanda anksiyete semptomlarıyla başa çıkmak için terapi tekniklerini de araştırdıklarını fark ettiler.
Kullanıcılar bunu “derin nefes alma” ve “vücut taraması meditasyonu” gibi arama terimleriyle yaptı.
